Duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının en büyük sebeplerinden biri: Yol hipnozu!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, son dönemlerde sıklıkla meydana gelen kazaların ardından gündeme gelen, ‘yol hipnozu’ olarak bilinen ve birçok kazanın nedeni olduğu düşünülen durum hakkında açıklamalarda bulundu.

Hipnoz, herkesin defalarca ve genellikle de farkına varmadan yaşadığı bir süreç…

Hipnotik etki altına girmenin, doğuştan her insanda var olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Her insanın yaşamı boyunca defalarca ve genellikle de farkına varmadan yaşadığı bir süreçtir. Bu nedenle ‘ben hiç bir zaman hipnoza girmem’ iddiasında bulunanların bu iddiası yanlış ve anlamsız bir iddiadır.” dedi.

Yol hipnozu, bir çok kazanın nedeni…

Yol hipnozunun genellikle araç sürücüleri üzerinden tanımlandığını ifade eden Öztekin, “Ancak bu, araçtaki yolcunun hipnoza girmeyeceği anlamına gelmez. Sürücünün yanında oturan kişi de yol hipnozu yaşayabilir ya da otobüste cam kenarında oturan bir yolcu da camdan dışarı bakarken yol hipnozu yaşayabilir. Tabii ki sürücünün yol hipnozu yaşaması, bir çok kazanın nedeni olduğu için yolcuya göre çok daha önemli. Özellikle duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi yol hipnozudur. Aniden karşıma çıktı, görmedim gibi söylemler aslında yol hipnozu sebebiyledir.” şeklinde konuştu.

Beyin otomatik olarak araç kullanmaya devam etse de zihin, farklı bir konuya odaklanıyor!

Yol hipnozunda sürücünün hipnoza girdiğinin farkında olmadığının altını çizen Öztekin, “Araştırmalar, sürücü yola çıktıktan yaklaşık 2,5 saat sonra hipnozun başladığını gösteriyor. Sürücünün gözleri açıktır, yola bakar. Beyin bir taraftan yaptığı işi otomatik olarak gerçekleştirmeye devam eder, yani görsel uyaranları algılayıp doğru eylemleri yapar. Diğer taraftan hipnotik etki ile bilinçli zihin, sürüşten tamamen farklı bir konuya odaklanır. Sürücü transa girdiği için araç kullanımına devam etse bile yol farkındalığı yok denecek kadar azalır ve yola karşı bir duyarsızlık başlar. Hipnotik etki ile gözler açık, zihin kapalı durumu oluşur. Kişi bu süreci hatırlamaz. Bu süreçte kişi muhakeme ve hafıza kaybı da yaşayabilir. Bu durum ‘gözü açıkken uyumak’ şeklinde de tanımlanır.” açıklamasını yaptı.

Sürekli aynı noktaya değil, farklı uyaranlara bakılmalı!

Sebebi açıklanmakta  zorlanılan yani, yolda, trafikte ya da araçta bir sorun yokken oluşan bir çok kazanın yol hipnozu etkisi ile gerçekleştiğinin düşünüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Bu nedenle sürücü hem kendisini hem de diğer araç ve insanları tehlikeye atarak ölümlü kazalara sebep olabilmektedir. Uzun yolculuklarda ve gece yolculuklarında daha sık görülür. Uzun yolların benzer yapıları, sürücüyü gözleri açık bir trans durumuna sokar. Otomatik vitesli araç sürücüleri bu durumu daha çok yaşayabilir.” dedi.

Yol hipnozunun tedavi edilmesi gereken bir durum değil, şartlar oluştuğunda her insanın yaşayabileceği bir süreç olduğuna vurgu yapan Öztekin, özellikle uzun yolculuklara çıkacak sürücülerin yol hipnozuna girmemesi için alabilecekleri önlemleri sıralayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Yorgun ve uykusuzken yola çıkmamalı. Dinlenmiş olarak ve en az 5 saat uyuduktan sonra yola çıkılmalı. Aracın iç sıcaklığı kontrol edilmeli ve sürekli havalandırmalı. Bol sıvı alınmalı, mümkünse sürüş esnasında sakız çiğnenmeli. Aynı ritimde müzik dinlenmemeli. 2 saatte bir çay ve kahve molası verilmeli. Araçta yolcu varsa, dikkatini dağıtmadan sürücü ile farklı konularda sohbet etmeli. Seyir halindeyken sürekli belli bir noktaya bakılmamalı. Örneğin yol çizgilerine odaklanılmamalı, yol işaretlerine, trafik levhalarına, yol kenarındaki ağaçlar gibi farklı uyaranlara bakılmalı.”

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Benzer Haberler

    Genetik bilimi, tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı alanında çığır açıyor

    Genom çalışmaları ve gen düzenleme teknolojileri başta olmak üzere genetik biliminde yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler sayesinde hastalıkların moleküler temelleri detaylı olarak tanımlanıyor, bireysel genetik profillere dayalı risk değerlendirme, erken tanı ve etkin tedavi stratejileri geliştirilebiliyor.

    Omurga cerrahisinin kalbi İstanbul’da attı…

    Omurga cerrahisinde dünyanın önde gelen uzmanlarını bir araya getiren ‘İstanbul Spine Masters 2025’, Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Hastanesi ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    İlgilenebileceğiniz Haberler

    Bayındır 26. Uluslararası Çiçek Festivali Başlıyor

    • Nisan 30, 2025
    • 26 views
    Bayındır 26. Uluslararası Çiçek Festivali Başlıyor

    Marmaris’ten Ege’nin Kalbi Aydın’a Yolculuk

    • Nisan 30, 2025
    • 24 views
    Marmaris’ten Ege’nin Kalbi Aydın’a Yolculuk

    Genetik bilimi, tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı alanında çığır açıyor

    • Nisan 30, 2025
    • 32 views
    Genetik bilimi, tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı alanında çığır açıyor

    Yaz Gençlik Kampı Gezileri Başlıyor..!

    • Nisan 30, 2025
    • 29 views
    Yaz Gençlik Kampı Gezileri Başlıyor..!

    Urla ve Bozcaada’dan Gastronomide Güç Birliği

    • Nisan 30, 2025
    • 31 views
    Urla ve Bozcaada’dan Gastronomide Güç Birliği

    Nilüfer’de sözlü kültürden dijitale anlatı konuşuldu

    • Nisan 30, 2025
    • 29 views
    Nilüfer’de sözlü kültürden dijitale anlatı konuşuldu